10:49 - Dünya tasarımının ve poster sanatının arkasında bir Türk: Utkan Dora Öncül
23:54 - Nur Sürer’den 35 yıl sonra aynı kare
21:38 - Berrin Ak’tan Tersane İstanbul’da özel çay saati daveti
20:21 - İstanbullu Gayrimenkul ile Uygun Fiyatlı Arsa Yatırımları: Şükrü Altay’ın Sektörel Öngörüleri
15:15 - Yılın son düeti Yıldız Tilbe ve Çılgın Sedat’tan geldi
11:50 - Tanfer Sağlık Grubu, 42. geleneksel yeni yıl daveti Levent’te gerçekleşti
00:17 - “Gerek yok” ile sessizliğini bozan NİDA ŞAN müzik listelerini alt üst edecek..
10:53 - Yağmur Tanyıldız’a “Yılın En Dikkat Çeken Haber Yazarı” ödülü
15:45 - Saide Guliyeva, uluslararası müzik arenasında parlıyor
Gün ışığında yola koyuldum
Elimde kandil gözümde mendil
Vefa arıyorum dost arıyorum
Şefkat arıyorum aşk arıyorum
Yukarıdaki dizeler Kandil şarkısının dizeleri.
Yıllardır Ferdi Özbeğen’den dinlediğim ve dinlemekten bıkmadığım bir şarkıdır.
Vefa derken aklıma nedense ünlü isimlerin cenazeleri geliyor.
Bir çok ismin gitmediği, dostlarını son yolculuğuna uğurlamadığı cenazeler.
Hala içimde bir uktedir.
Çok sevdiğim ve hem kişiliğine hem sanatına büyük saygı duyduğum Yalçın Menteş’in cenazesi nedense aklımdan hiç çıkmıyor.
Cenazesine bir avuç insan gelmişti.
Hoş Kadıköy Haldun Taner Sahnesinden yapılan son yolculuğuna bile çok az insan gelmişti.
Ama cenaze sonrası sosyal medya hesabına yüzlerce binlerce taziye mesajları yazıldı.
Bir çok insan da mesaj yazmaktan üşendiği için sadece emoji bıraktı.
Kim ne derse desin Yalçın Menteş büyük bir oyuncu ve iyi bir insandı.
Son dönemlerinde çok sık olmasa da ziyaretine hep gittim.
Her gittiğimde sanatçı dostlarının vefasızlığından şikayet etmişti.
En çok yıllarca beraber Tatlı Kaçıklar dizisinde yıllarca rol aldığı Mehmet Ali Erbil’in aramamasına üzüldüğünü ifade etmişti.
Çiğdem Tunç Tiyatrosunun Beyoğlu Grand Pera Emek sahnesinde Şöför Nebahat adlı oyunun galasında seyirciler arasında gördüğümde Yalçın Menteş üstadımın duygularını kendisine bir şekilde iletmiştim.
Ama o gün bunu söylemem işe yaramamıştı, ardından Tatlı Kaçıklar dizisinde oynayan Cango adlı köpeğin öldüğü gün üzüntüsünü sosyal medyadan duyurduğu gün bende o paylaşımın altına Cango için verdiğin değeri keşke Yalçın Menteş’i arayarak daha farklı gösterseydin diye sitem etmiştim.
Ve bir kaç gün sonra Yalçın Menteş bana Mehmet Ali Erbil’in kendisini aradığını söylediğinde yüzündeki mutluluğu görmüştüm.
Uzun yıllar aranmamasına rağmen olan kırgınlığı bir anda geçmişti.
Tüm bunları neden mi yazdım?
Bazı sanatçıların yeri belki de asla dolmayacak.
O yüzden o sanatçıları zor günlerinde yalnız bırakmayalım.
Sadece cenazesinde veya sosyal medyada sahte üzüntülerle anmayalım.
En son Allah rahmet eylesin.
Enis Fosforoğlu.
Hastanede bir kaç gün geçirdi ve bir çok sanatçı dostu onu hastanede bile ziyaret etmedi.
Ve o Enis Fosforoğlu tekrarlanan yerel seçimlerde bir oy, bir oydur diyerek kendisini zorla taburcu ettirip evine gittikten çok kısa bir süre sonra hayata gözlerini yumdu.
Ama onun da cenazesine bir çok sanatçı dostu katılmadı.
Şimdi soruyorum sanat dünyasına karşı mı vefasızız yoksa herkese karşı mı böyleyiz?
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.