16:19 - 37 Yıllık Lezzet Geleneği: Posta Pide, Eskişehir’in Sofra Kültürüne Damgasını Vurmaya Devam Ediyor
14:52 - Wilma Elles’den “JOBPONTE” projesine destek
13:43 - Eskişehir’in Kalbinde Topraktan Doğan Bir Marka: Alya El Sanatları
12:38 - Sağlık ve Güvenin Adresi, Sense Güzellik Merkezi
16:58 - Sera’dan Yangın Gibi Bir Giriş: Bu Yıl Kaleminden Dökülecek Hikâyelere Hazır Olun!
12:48 - Kişiye Özel Tasarımlarla Evinizi Size Özel Kılın: Mazello’dan Yaşam Alanlarınıza Özgün Dokunuşlar
06:18 - ARTCONTACT İSTANBUL ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI BAŞLIYOR!
16:35 - Kaktüs Çiçeği İstanbul ve Ankara’da!
15:29 - İpek Tenolcay’dan tuvale yansıyan yeni bir sahne: “BLOOM” sergisinde sanatseverlerle buluştu
“Söz Kırılınca” adlı kitabıyla çıkış yakalayan başarılı Yazar Fadıl Çelebi kendisi ve kitabı hakkında bilinmeyenleri açıkladı….
Hoş geldiniz. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Kimdir Fadıl Çelebi?
Hoş bulduk. Ben Fadıl Çelebi. 1980 yılında Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Ay Geçti köyünde doğdum. Yirmi yıla kadar köyümde kaldım, askerlikten sonra Antalya’ya yerleştim. Turizm sektörüne adım attım, başarılarımdan dolayı şefliğe atandım. 25 yıldır otelin farklı bölümlerinde şeflik olarak çalışıyorum ve şu anda Antalya’nın Manavgat ilçesinde yaşamaktayım.
“Söz Kırılınca” nasıl çıktı ortaya? Neler anlattınız?
Ben küçüktüm, köyde elektrik yoktu, gaz lambası vardı. O zamanki köy evleri toprakla yapılan kerpiçten oluşmaktaydı. Gaz lambası toprakla örülmüş olan duvara asılırdı. Gaz kokusu odayı sarmıştı, hayal meyal hatırlıyorum. O zaman ne televizyon ne de elektrik vardı. Yeni yeni elektrik hatları çekiliyordu. O zamanlarda bizim köylüler akşamları bizim eve geliyorlardı. Babam da onlara söz kırılınca hikâyesini anlatıyordu. Babam anlatırken bu hikâyenin gerçekte bir olaydan ibaret olduğunu söylüyordu. Babam, saatler süren bir hikâyeyi anlatırken sanki olayın içinde biz varmışız gibi, bizlerden bir ter tutardı. Babam öyle incelikli ve merak uyandırıcı sözler kullanıyordu ki, hep hikâyenin sonunu merak ediyorduk. İşte o zamanın hikâyesini ben de kaleme aldım ve kitaba döktüm. Söz Kırılınca kitabı babamdan alıntı olarak ortaya çıktı.
Kitabın okura verdiği mesaj nedir?
Muş Ovası’nda yaşayan Timarlı ve Şahanlı aşireti arasında, kızlarını yabancılarla evlendirmeme yemini vardır. Timarlı Halil Ağa’nın oğlu Bedirhan, Süryani Mirze Ağa’nın kız kardeşine âşık olur ve kız kardeşini Mirze Ağa’ya, onun kız kardeşini de kendisine vererek yeminlerini bozar. Bu durum, iki aşiret arasında büyük bir savaşa yol açar. Bedirhan, amcası Şahanlı Bedran Ağa ile Mosgelan’da çetin bir savaş verir. Savaşta Bedirhan’ın kardeşleri ve Mirze Ağa ölür. Savaş sonunda her iki taraf da ağır kayıplar verince çekilir. Bedirhan, intikam için Şahanlı Bedran Ağa’ya saldırır, ancak daha sonra barışırlar. Bedirhan, Mirze Ağa’nın yeğeni Seyithan’ı, Şahanlı Bedran Ağa’nın kızı Bircan ile evlendirir. Ekrem Paşa’nın Bircan’ı kaçırma girişimi, Seyithan’ın cesurca mücadelesi ve sonunda barışla sonuçlanır. Hikâye; intikam, aşk, savaş ve barış temalarını ele alarak, sözün önemini ve sonuçlarını vurgular.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.