13:29 - Petek Dinçöz Kıbrıs’ta sahnede büyüledi: “Hayat çok kısa, yanarak ölmekten korkarım”
23:37 - Tuğba Özerk, “Vitrin” Programında Samimi Açıklamalarda Bulundu “Beni Sezen Aksu Teşvik Etti”
11:52 - Why Choose Daily Tours in Antalya?
01:15 - ŞOK! Mavi Kuş Medya’dan Edebiyat Dünyasına Devrim Gibi Girişim: Geleceğin Yazarları Aranıyor!
11:08 - SAİDE GÜLİYEVA’DAN Tutkulu Bir Aşk, Acı Bir Ayrılık: “BORCUN VAR” Yayında!
10:22 - 3M İş Güvenliği Ekipmanları ve Eks Eksed Ürünlerin Önemi
00:42 - Eny Green’den ilham veren bir albüm: “Deli Gibi Oldum”
00:08 - Toplum Baskısı mı? Spiritüellik mi? Kahkahayla Gelen Farkındalık: “EFSANE”
Dr. Öğr. Üyesi. Uğur Dilek Calap, bir çok insanın merak ettiği yüksek tansiyon hastalarının Ramazan ayında oruç tutup tutmayacağı konusunda cevap vererek ayrıca tansiyon hastalarına tavsiyelerde bulundu.
Dr. Öğr. Üyesi. Uğur Dilek Calap, “idrar söktürücü ilaç kullanan yüksek tansiyon hastaları gün içinde devamlı olarak idrara çıkmak zorunda kaldıkları için ciddi sıvı kayıpları yaşarlar. Sıvı kaybı yaşayan yüksek tansiyon hastalarının kaybettikleri sıvıyı çabuk bir şekilde geri kazanmak için sıvı tüketmeleri gerekmektedir. İdrar söktürücü ilaç kullanmayan yüksek tansiyon hastalarının oruç tutmasında herhangi bir sıkıntı yoktur” dedi.
Açıklamalarına devam eden Dr. Öğr. Üyesi. Uğur Dilek Calap ”Havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte kalp ve böbrek yetmezliği hastası olan kişilerin oruç tutmaları durumunda kaybettikleri sıvıyı tekrar geri kazanamadıkları için oruç tutmalarında ciddi sorunlar doğurabilir. Tedavi sonucu tansiyonu kontrol altına alınan ve başka bir hastalığı olmayan kişiler oruçlarını tutabilirler. Günlük kullanmaları gereken ilaçlarını sahur ve iftarda almaları yeterlidir. Bu kurala uyacak herkesin oruç tutmasında hiçbir mahsur yoktur” diyerek ifade etti.
Oruç tutmak isteyen tansiyon problemi olan hastalara önerilerde bulunan Dr. Calap “ Tansiyon hastaları iftarlarını bir çorba ile açtıktan sonra yemeklerine kısa bir ara verip daha sonra yemeklerine devam etmelidir. İftar ve sahurda belli miktarlarda balık, sebze, baklagiller ve zeytinyağı tüketebilirler. Hamur işlerinden mümkün olduğunca uzak durulması gerekir. Yemeklerde tuzu az kullanmaya özen gösterirken sosis, salam gibi şarküteri ürünlerinden uzak durulması gerekir. İftar sonrasında çayı az tüketmek gerekir. Kahve ise mümkünse hiç tüketilmemelidir. Sahur ve iftar yaparken yenilen yemeklerin tam olarak hazmedilmesi içinde yemeklerin yavaş ve ağır bir şekilde sindirilmesi gerekir” diyerek açıklamalarını tamamladı.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.