18:23 - Dilimin Kemiği Yok. Rap ‘e selam Pop ‘la devam
16:14 - Günümüzün kabusuna dokunan bir roman “Dehşetin Günlüğü”
15:16 - Devlet İbrahim Kürşad’a Görkemli Doğum Günü Kutlaması
14:56 - Buğracan Tuğçin Güder’in yeni kitabı çıktı
00:51 - Disleksi Sanat Sergisi Fethiye’de Büyük İlgi Gördü
13:56 - Ünlülerin iç mimarı Ahu Akın’dan 2025 yaz dekorasyon trendleri
20:53 - Petek Dinçöz’den Kıbrıs’ta “Bam Bam” Gibi Gece!
20:48 - Yazar Saime Fındıkçı ve Mavi Kuş Medya Yayıncılıktan Osmaniye Protokolüne Ziyaret
18:21 - Hem İstanbul’a hem huzura yakın My Reset Çatalca hizmete açıldı
12:47 - İstanbul’a Yarım Saatte Tatil: Kumburgaz Sahil Gold Otel Sezona Hızlı Girdi
Dr. Öğr. Üyesi. Uğur Dilek Calap, bir çok insanın merak ettiği yüksek tansiyon hastalarının Ramazan ayında oruç tutup tutmayacağı konusunda cevap vererek ayrıca tansiyon hastalarına tavsiyelerde bulundu.
Dr. Öğr. Üyesi. Uğur Dilek Calap, “idrar söktürücü ilaç kullanan yüksek tansiyon hastaları gün içinde devamlı olarak idrara çıkmak zorunda kaldıkları için ciddi sıvı kayıpları yaşarlar. Sıvı kaybı yaşayan yüksek tansiyon hastalarının kaybettikleri sıvıyı çabuk bir şekilde geri kazanmak için sıvı tüketmeleri gerekmektedir. İdrar söktürücü ilaç kullanmayan yüksek tansiyon hastalarının oruç tutmasında herhangi bir sıkıntı yoktur” dedi.
Açıklamalarına devam eden Dr. Öğr. Üyesi. Uğur Dilek Calap ”Havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte kalp ve böbrek yetmezliği hastası olan kişilerin oruç tutmaları durumunda kaybettikleri sıvıyı tekrar geri kazanamadıkları için oruç tutmalarında ciddi sorunlar doğurabilir. Tedavi sonucu tansiyonu kontrol altına alınan ve başka bir hastalığı olmayan kişiler oruçlarını tutabilirler. Günlük kullanmaları gereken ilaçlarını sahur ve iftarda almaları yeterlidir. Bu kurala uyacak herkesin oruç tutmasında hiçbir mahsur yoktur” diyerek ifade etti.
Oruç tutmak isteyen tansiyon problemi olan hastalara önerilerde bulunan Dr. Calap “ Tansiyon hastaları iftarlarını bir çorba ile açtıktan sonra yemeklerine kısa bir ara verip daha sonra yemeklerine devam etmelidir. İftar ve sahurda belli miktarlarda balık, sebze, baklagiller ve zeytinyağı tüketebilirler. Hamur işlerinden mümkün olduğunca uzak durulması gerekir. Yemeklerde tuzu az kullanmaya özen gösterirken sosis, salam gibi şarküteri ürünlerinden uzak durulması gerekir. İftar sonrasında çayı az tüketmek gerekir. Kahve ise mümkünse hiç tüketilmemelidir. Sahur ve iftar yaparken yenilen yemeklerin tam olarak hazmedilmesi içinde yemeklerin yavaş ve ağır bir şekilde sindirilmesi gerekir” diyerek açıklamalarını tamamladı.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.