10:49 - Dünya tasarımının ve poster sanatının arkasında bir Türk: Utkan Dora Öncül
23:54 - Nur Sürer’den 35 yıl sonra aynı kare
21:38 - Berrin Ak’tan Tersane İstanbul’da özel çay saati daveti
20:21 - İstanbullu Gayrimenkul ile Uygun Fiyatlı Arsa Yatırımları: Şükrü Altay’ın Sektörel Öngörüleri
15:15 - Yılın son düeti Yıldız Tilbe ve Çılgın Sedat’tan geldi
11:50 - Tanfer Sağlık Grubu, 42. geleneksel yeni yıl daveti Levent’te gerçekleşti
00:17 - “Gerek yok” ile sessizliğini bozan NİDA ŞAN müzik listelerini alt üst edecek..
10:53 - Yağmur Tanyıldız’a “Yılın En Dikkat Çeken Haber Yazarı” ödülü
15:45 - Saide Guliyeva, uluslararası müzik arenasında parlıyor
Dr. Öğr. Üyesi. Uğur Dilek Calap, bir çok insanın merak ettiği yüksek tansiyon hastalarının Ramazan ayında oruç tutup tutmayacağı konusunda cevap vererek ayrıca tansiyon hastalarına tavsiyelerde bulundu.
Dr. Öğr. Üyesi. Uğur Dilek Calap, “idrar söktürücü ilaç kullanan yüksek tansiyon hastaları gün içinde devamlı olarak idrara çıkmak zorunda kaldıkları için ciddi sıvı kayıpları yaşarlar. Sıvı kaybı yaşayan yüksek tansiyon hastalarının kaybettikleri sıvıyı çabuk bir şekilde geri kazanmak için sıvı tüketmeleri gerekmektedir. İdrar söktürücü ilaç kullanmayan yüksek tansiyon hastalarının oruç tutmasında herhangi bir sıkıntı yoktur” dedi.
Açıklamalarına devam eden Dr. Öğr. Üyesi. Uğur Dilek Calap ”Havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte kalp ve böbrek yetmezliği hastası olan kişilerin oruç tutmaları durumunda kaybettikleri sıvıyı tekrar geri kazanamadıkları için oruç tutmalarında ciddi sorunlar doğurabilir. Tedavi sonucu tansiyonu kontrol altına alınan ve başka bir hastalığı olmayan kişiler oruçlarını tutabilirler. Günlük kullanmaları gereken ilaçlarını sahur ve iftarda almaları yeterlidir. Bu kurala uyacak herkesin oruç tutmasında hiçbir mahsur yoktur” diyerek ifade etti.
Oruç tutmak isteyen tansiyon problemi olan hastalara önerilerde bulunan Dr. Calap “ Tansiyon hastaları iftarlarını bir çorba ile açtıktan sonra yemeklerine kısa bir ara verip daha sonra yemeklerine devam etmelidir. İftar ve sahurda belli miktarlarda balık, sebze, baklagiller ve zeytinyağı tüketebilirler. Hamur işlerinden mümkün olduğunca uzak durulması gerekir. Yemeklerde tuzu az kullanmaya özen gösterirken sosis, salam gibi şarküteri ürünlerinden uzak durulması gerekir. İftar sonrasında çayı az tüketmek gerekir. Kahve ise mümkünse hiç tüketilmemelidir. Sahur ve iftar yaparken yenilen yemeklerin tam olarak hazmedilmesi içinde yemeklerin yavaş ve ağır bir şekilde sindirilmesi gerekir” diyerek açıklamalarını tamamladı.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.