22:45 - Ünlülerin iç mimarı Ahu Akın “Evinizin rengi boşanmanızın nedeni olabilir!” dedi
21:56 - Turnuvaya büyük ilgi
10:49 - Dünya tasarımının ve poster sanatının arkasında bir Türk: Utkan Dora Öncül
23:54 - Nur Sürer’den 35 yıl sonra aynı kare
21:38 - Berrin Ak’tan Tersane İstanbul’da özel çay saati daveti
20:21 - İstanbullu Gayrimenkul ile Uygun Fiyatlı Arsa Yatırımları: Şükrü Altay’ın Sektörel Öngörüleri
15:15 - Yılın son düeti Yıldız Tilbe ve Çılgın Sedat’tan geldi
11:50 - Tanfer Sağlık Grubu, 42. geleneksel yeni yıl daveti Levent’te gerçekleşti
00:17 - “Gerek yok” ile sessizliğini bozan NİDA ŞAN müzik listelerini alt üst edecek..
10:53 - Yağmur Tanyıldız’a “Yılın En Dikkat Çeken Haber Yazarı” ödülü
En son çıkardığı bir Sezen Aksu klasiği olan “Tükeneceğiz”le ortalığı kasıp kavuran kadife ses Aygün Karadoğan, bu sefer “Yeniden TSM” diyerek bir Türk Sanat Müziği eseri seslendirdi. Sanat Güneşi’miz Zeki Müren’den dinlemeye alıştığımız “Gözlerin Doğuyor Gecelerime” adlı parçayı seslendiren Karadoğan, hayranlarına ters köşe yaparak bir hayli şaşırttı. Sözleri Halit Çelikoğlu’na, müziği Yusuf Nalkesen’e, editörlüğü Median Müzik Edisyon’a ait şarkının düzenlemesini üstlenen isim ise Burak Vural oldu. Yönetmen koltuğunda Aygün Bal ve Atakan Yılmaz birlikte oturdu.
Yeni şarkısı hakkında konuşan Aygün Karadoğan, “Sanat müziği eserini sanat müziği gibi okumak gerekiyor. Tane tane, anlaşılır halde, Türkçe’mizi düzgün kullanarak ve hakkını vererek, üstatlarımızı incitecek nağmelere gerek duymadan, şarkının temel duygusunu deforme etmeden söylememiz lazım. Dolayısı ile çok özen gösterdiğimiz tüm değerli eserlerimiz gibi formata sadık kalmaya çalıştık. Aslında baktığınız zaman çok hassas bir alan TSM. Bazı yeni düzenlemelerde farklı yorumlar yapıldığında şarkının formatı ve vermek istediği duygu amacını maalesef ki aşıyor. Sonuçta ben ve ekip arkadaşlarım misyon olarak bu güzel TSM eserlerini ilk günkü okunuş hissiyatıyla ve hassasiyetiyle yeni nesile ulaştırmayı hedef belledik. Tarihi eserlerde olduğu gibi şarkılarda da restorasyon pek hoş durmuyor. Bu sebeple şarkının dokusuna müdahale etmemeye çalıştık. Bir de eserimiz rahmetli Sanat Güneşi’miz Zeki Müren’e mal olmuş olmuş bir klasik olunca hassasiyetimiz daha da ön plana çıktı. Stratejik planlama ekibimiz reklam ve pr ajansı ile şarkımızın konseptini oluşturmak adına epey bir uğraş verdik. Klibimizin senaristi yönetmeni ve görüntü yönetmeniyle birlikte eski Türk filmi tadında bir projeyle karşınıza çıkmak istedik. Bu bağlamda Beykoz Kundura Fabrikası Platoları’ndaki eski gazino ortamı stüdyosunu kullandık. Önceden sosyal medya ekibi ve visual designer partnerimizle eski İstanbul dokusunu ön plana çıkarmak istedik. Klibimizin çekimlerimizde eskinin özlemini ve anılarımızı tekrar canlandırmak adına gazeteci çocuk figürü (Kaan Karadoğan (10) ve siyah beyaz anılarımızda saklı olan sanatçı posterlerini gün yüzüne çıkarmak istedik.”
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.