00:16 - Borusan Sanat’ta bu hafta neler var?
23:42 - Ediz Hun’un hayat hikayesini anlatan “Film Gibi Geçti”adlı kitabının imza gününe yoğun ilgi
09:38 - Yürüyoruz di’ mi? We Are The Walkers’ın yeni manifesto filmi yayında!
09:19 - “12 Punto 2022”de ödüller sahiplerini buldu
15:40 - PapelFX Nasıldır? (PapelFX Yorumları)
14:44 - Make Friend Not Money Markasının Yıldızı: Sweatshirt & Hoodie Koleksiyonu
23:44 - Osman Yağmurdereli unutulmadı
15:09 - Dekoratif Işıklar
15:23 - Aşk şarkılarını artık ondan ; Aykut Aslan’dan dinleyeceğiz
14:43 - Sarıyer Börekçisinin yeni şube açılışında Yeşilçam Vokal Grubu sürprizi
Sezen Aksu’nun dijital platformlarda yayınlanan “Kaybedenler” 20 yıllık bir şarkı. “Kaybedenler”i Ebru Gündeş seslendirmişti. Sonrasında tekrar Aykut...
Sezen Aksu’nun dijital platformlarda yayınlanan “Kaybedenler” 20 yıllık bir şarkı. “Kaybedenler”i Ebru Gündeş seslendirmişti. Sonrasında tekrar Aykut Gürel’e ait ama yüzü batıya dönük başka bir düzenlemeyle Aksu seslendirdi.
Aksu, “Şu an dinlediğiniz versiyon Aykut’un makamsal özellikleri önceleyerek yaptığı ilk düzenleme; benim de bir nevi taslak gibi ilk söylediğim hali” dedi.
Şarkının yakın çevresinin genel arzu ve ısrarı ile “Demo 2” projesine zorla girdiğini vurgulayan Sezen Aksu, “Malum alaturka motifler ve klarneti duyunca, hepimizde hoşafın yağı kesiliyor. Ki bende bu damarın ağababası var… Çekincem, aynı şarkıyı başka bir versiyonla döne döne kakalıyor gibi olmasın diyeydi. J Neticede illallah deyip, koydum repertuvara. Dilerim onlar haklı çıkar” dedi.
Aksu, hayranlarına seslenerek, “Uzun lafın kısası; Bu hafta bu şarkı sizi kesmezse, devamında daha çooook şarkı olduğunu bilip, dişinizi sıkın” mesajı verdi.
Sezen Aksu hayranlarına sadece şarkı için değil başka konularda da seslendi: Aksu’nun mesajları şöyle:
“Hazır bu satırları yazıyorken, çok önemli bir konuya değineyim isterim. Geçen hafta kalbini sevdiğim Ömür Gedik aradı ve hayvan hakları yasasının bir an önce çıkması için benden de bir video istedi. Kolit ataklarıyla büyük sıkıntım vardı; yapamadım maalesef. Buradan telafi etmek isterim; Yıldırım Türker’in “Bahçe”sindeki (Bahçe – Güzellemeler / Kara Karga Yayınevi) yazılarından birinde alıntılayarak hatırlattığı, Rosa’nın (Luxemburg) arkadaşına yazdığı mektuptan satırlarla…
Soniçka, manda derisinin kalınlığı ve sağlamlığı özdeyişlere geçmiştir; düşün artık, derisi yarılmıştı. Yük boşaltılırken hayvanlar yorgunluktan bitkin, hiç kıpırdamadan duruyorlardı ve biri, kanayanı, bütün bu süre içinde o kara suratında ve yumuşacık kara gözlerinde ağlayan bir çocuk ifadesiyle önüne bakıyordu. Bu gerçekten de tam olarak, şiddetli bir şekilde cezalandırılmış, üstelik nedenini, niçinini anlayamamış, zulüm ve işkenceden nasıl kaçacağını bilemeyen bir çocuğun ifadesiydi. Lütfen ama lütfen çıkarın artık şu yasayı!”