14:10 - Ödüllü film “İKARUS” 21 Eylül akşamı galasını yapmaya hazırlanıyor
10:50 - Maderzat’tan Jolly Joker Vadi İstanbul’da İlk Konser
21:15 - İBB Şehir Tiyatroları 2025 / 2026 sezonu lansmanı yapıldı
18:55 - Yasemin Ateşoğlu Güzellik Merkezi: Ankara’da Estetiğin ve Bakımın Yeni Adresi
03:00 - “Sevince” Filmi 26 Eylül’de Vizyona Giriyor
01:20 - MAHSUN Restoran’ın 1. Yıl Dönümü Görkemli Bir Geceyle Kutlandı
20:50 - Ozan Aslan yeni çalışması “Eskisi Gibi” ile atağa kalktı
13:40 - Resul Dindar’dan Gaziantep’te Rekor Konser…
19:40 - Av. Rana Konal: “Tahliye Sebepleri, Artış Oranından Daha Kritik”
19:30 - Bahçeşehir Gölet Vitrin Sahne’de Özgür Alter Rüzgarı!
Sezen Aksu’nun dijital platformlarda yayınlanan “Kaybedenler” 20 yıllık bir şarkı. “Kaybedenler”i Ebru Gündeş seslendirmişti. Sonrasında tekrar Aykut Gürel’e ait ama yüzü batıya dönük başka bir düzenlemeyle Aksu seslendirdi.
Aksu, “Şu an dinlediğiniz versiyon Aykut’un makamsal özellikleri önceleyerek yaptığı ilk düzenleme; benim de bir nevi taslak gibi ilk söylediğim hali” dedi.
Şarkının yakın çevresinin genel arzu ve ısrarı ile “Demo 2” projesine zorla girdiğini vurgulayan Sezen Aksu, “Malum alaturka motifler ve klarneti duyunca, hepimizde hoşafın yağı kesiliyor. Ki bende bu damarın ağababası var… Çekincem, aynı şarkıyı başka bir versiyonla döne döne kakalıyor gibi olmasın diyeydi. J Neticede illallah deyip, koydum repertuvara. Dilerim onlar haklı çıkar” dedi.
Aksu, hayranlarına seslenerek, “Uzun lafın kısası; Bu hafta bu şarkı sizi kesmezse, devamında daha çooook şarkı olduğunu bilip, dişinizi sıkın” mesajı verdi.
Sezen Aksu hayranlarına sadece şarkı için değil başka konularda da seslendi: Aksu’nun mesajları şöyle:
“Hazır bu satırları yazıyorken, çok önemli bir konuya değineyim isterim. Geçen hafta kalbini sevdiğim Ömür Gedik aradı ve hayvan hakları yasasının bir an önce çıkması için benden de bir video istedi. Kolit ataklarıyla büyük sıkıntım vardı; yapamadım maalesef. Buradan telafi etmek isterim; Yıldırım Türker’in “Bahçe”sindeki (Bahçe – Güzellemeler / Kara Karga Yayınevi) yazılarından birinde alıntılayarak hatırlattığı, Rosa’nın (Luxemburg) arkadaşına yazdığı mektuptan satırlarla…
Soniçka, manda derisinin kalınlığı ve sağlamlığı özdeyişlere geçmiştir; düşün artık, derisi yarılmıştı. Yük boşaltılırken hayvanlar yorgunluktan bitkin, hiç kıpırdamadan duruyorlardı ve biri, kanayanı, bütün bu süre içinde o kara suratında ve yumuşacık kara gözlerinde ağlayan bir çocuk ifadesiyle önüne bakıyordu. Bu gerçekten de tam olarak, şiddetli bir şekilde cezalandırılmış, üstelik nedenini, niçinini anlayamamış, zulüm ve işkenceden nasıl kaçacağını bilemeyen bir çocuğun ifadesiydi. Lütfen ama lütfen çıkarın artık şu yasayı!”
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.