14:28 - Yeliz Ağırman Çakmak’ın “Doksanlarda Çocuk Olmak” serisi yayınlandı!
14:28 - Serhat Mardin, Magarsus’ta Cevher Can rolüyle göz dolduracak.
05:02 - “Dinini Satan Adam” oyunu Ankara’da seyircisiyle buluşmaya hazırlanıyor
20:22 - Sedef Hurda Metal: Hurda Alımı Yapan Güvenilir Hurdacı
19:10 - Yazar Zeynep Çelebioğlu TOÇEV yararına imza günü ve söyleşi düzenleyecek.
16:13 - “Park Etmek Yasaktır” oyunu prömiyer yapıyor
19:03 - Kalori Hesaplama: Günlük Kalori İhtiyacınızı Nasıl Belirlersiniz?
17:59 - Janset Paçal “Tomris” ile yeni sezonda da tiyatroseverlerle buluşmaya devam ediyor
17:14 - Villa Palace Kuaför Salonu açılışında kadına ve çocuğa şiddete karşı tepki
Mahalli ve idari seçimler sonrası her gazeteci kendi lügatının yettiğince fikirlerini ve analizlerini belirtiyor. Millet İttifakı’nın Ülkemizin Büyükşehir yönetimlerini kazanmasından sonra Hükümete yakın bir çok gazeteci kendi patronlarına yaranmak ve ‘alo Fatih’ gibi bir kaç telefon görüşmesine maruz kalmamak için bu seçimlerin en büyük kazananı olarak Cumhur İttifakı’nı yani mitinglerde gördüğümüz gibi en büyük Belediye Başkan Adayı Recep Tayyip Erdoğan‘ı gördüler.
Son olarak Çamlıca Cami çıkışında Başkan Erdoğan’ın konuşmasında geçen ‘topal ördek’ sözünü AHaber’de seçim üzerine analiz yapılırken duymuştuk. Kimi insanın gözünden kaçtıysada bunun bir algı oluşturmak adına önceden planlı bir durum olduğunu düşünmemek ‘kandırılmak’ olabilir. Adını sayamayacağımız kadar çok olan Hükümete bağlı yayın organları Cumhur İttifakı’nın seçimlerde hezimet yaşamasından sonra kendilerini izleyen insanlara bunu bir başarı olarak göstermeye çalıştılar. Tabi bu algı yönetimi köşe yazıları da yansıdı.
Yeni Şafak yazarı kaleci yeleli ‘proje’ gazeteci İbrahim Karagül , İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için ‘proje’ ifadesini kullanmıştır. Köşe yazısından önemli başlıkları ifade etmek gerekirse Ekrem İmamoğlu’nu ikinci Baykal kumpası olarak nitelendirmiştir.
Ülkemizde her türlü sorunun sorumlusu olan Dış Güçler yani ABD ve Fetö yine ülkemizde seçim sonuçlarına etki etmek ve düzgün bir ekonomiye , yüksek refah seviyesine , sıfır işsizlik oranına sahip Ülkemizi bertaraf etmek için Ekrem İmamoğlu’nu kullanmışlardır. 31 Mart seçimlerini 15 Temmuz ve Gezi olayları gibi göstererek Ekrem İmamoğlu’nun zaferine gölge düşürmeye çalışmıştır.
Çamlıca Cami çıkışında Başkan Erdoğan’a bir kadının ‘benim eşim belediyede çalışıyor onlara hizmet edemez’ sözü aslında her şeyi açıklıyor. Kul hakkı yiyerek bir yere gelip sadece kendi iyiliğini düşünen ‘dindar nesil’ halka hizmet etmeyi aklının ucuna bile getirmiyor.
Bu kadın ve kocası gibi düşünen insanların Ekrem İmamoğlu’na hizmet etmemesi halkın bir çoğunluğu tarafından zaten istenilen arzulanan bir durum, makama değil de halka ve devlete hizmet etmesi gereken insanların yerini açmış olurlar. ‘İmamoğlu, koltuğuna otursa bile meşruiyeti her zaman sorgulanacaktır’ diyen bir köşe yazarının İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na gözdağı vermesi ülkemizi bu günlerden sonra neleri beklediğinin bir özeti gibidir.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.