Cumhurbaşkanı Kassym-Jomart Tokayev’in Kazakistan halkına hitabı
7 Ocak 2022
Sevgili yurttaşlar,

Ülkemizde terörle mücadele operasyonu devam ediyor. Polis, ulusal muhafız ve ordu, Anayasaya uygun olarak kanun ve düzeni yeniden sağlamak için geniş çaplı ve iyi koordine edilmiş çabalar yürütüyor.

Dün Almatı, Aktöbe ve Almatı bölgesindeki şehirlerde durum istikrara kavuştu. Olağanüstü halin uygulanması, sonuç alınmasını sağlıyor. Ülke genelinde anayasal meşruiyet yeniden sağlanıyor.

Ancak teröristler kamu ve özel mülke zarar vermeye ve vatandaşlara karşı silah kullanmaya devam ediyor.

Kolluk kuvvetlerine ve orduya, gerektiğinde uyarı yapmadan ateş açma emri verdim.

Taraflara sorunları barışçıl yollarla çözmeleri için yurtdışından bazı çağrılar yapılıyor. Bu saçmalık! Suçlular ve katillerle ne tür pazarlıklar yapılabilir?

Yerli ve yabancı silahlı ve eğitimli haydutlarla uğraşmak zorunda kaldık. Bunların ortadan kaldırılması gerekiyor ve bu yakında yapılacak.

Kolluk kuvvetleri ahlaki ve teknik olarak bu görevi yerine getirmeye hazırdır.

Bildiğiniz gibi, CSTO tüzük belgelerinin ana hükümlerine dayanarak, Kazakistan katılımcı devletlerin başkanlarına, anayasal düzenin yeniden kurulmasına yardımcı olmak için ortak bir barışı koruma birliğinin oluşturulması talebiyle başvurdu.

Bu birlik, kısa bir süre için destekleyici işlevleri yerine getirmek için ülkemize geldi.

CSTO’ya başkanlık eden Ermenistan Başbakanı’na ve Belarus, Kırgızistan ve Tacikistan Cumhurbaşkanlarına en içten şükranlarımı sunuyorum.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e özel şükranlarımı sunmak istiyorum. Çağrıma çok hızlı ve en önemlisi sıcak ve samimi bir şekilde cevap verdi.

Ayrıca Çin, Özbekistan, Türkiye Cumhurbaşkanlarına, BM başkanlarına ve diğer uluslararası kuruluşlara destekleri için şükranlarımı sunuyorum.

Ülkemizde yaşanan trajik olaylar, demokrasi ve insan hakları sorunlarını yeni bir şekilde öne çıkarıyor.

Demokrasi, serbestlik veya dahası, blogosferde dahil olmak üzere yasadışı eylemlere teşvik anlamına gelmez.

Bağımsızlığın 30. yıl dönümü münasebetiyle yaptığım konuşmada, kanun ve düzenin ülkemizin refahının ana garantisi olduğunu söyledim.

Ve sadece Kazakistan için değil, tüm medeni devletler için.

Bu, sivil özgürlüklere ve insan haklarına saldırı anlamına gelmez. Aksine, Almatı ve Kazakistan’ın diğer şehirlerinin trajedisinin gösterdiği gibi, insan hakları ihlallerine yol açan kesinlikle yasalara uymama, serbestlik ve anarşidir.

Almatı’da idari binalar ve aynı zamanda yerel sakinlerin kişisel mülkleri terörist haydutlar tarafından hasar gördü. Yüzlerce sivil ve askeri personelin sağlık ve yaşamlarından bahsetmiyorum bile.

Kurbanların ailelerine ve sevenlerine en içten taziyelerimi iletiyorum.

Vatandaşların barışçıl toplanmalarına ilişkin yasanın benim önerim üzerine 2020 Mayıs’ta kabul edildiğini hatırlatmama izin verin.

Bu yasa, ülkemizdeki tüm şehirlerin merkez ilçeleri de dahil olmak üzere toplantı ve toplantıların bildirilmesini sağladığından, ülkemizde demokrasinin geliştirilmesinde ileriye doğru atılmış büyük bir adımdır.

Ancak bazı sözde “insan hakları savunucuları” ve “aktivistler” kendilerini hukukun üstüne koyarak, istedikleri yerde toplanıp istediklerini söyleme hakları olduğuna inanıyorlar.

Kendilerini aktivist ilan eden bu kişilerin sorumsuz eylemleri nedeniyle, polisin dikkati asıl görevlerinden olan kolluk kuvvetlerinden uzaklaşmaktadır. Genellikle şiddete ve tacize maruz kalırlar.

Bu aktivistler nedeniyle internet kullanımı sınırlanmakta ve bunun sonucunda milyonlarca vatandaş ve yerli işletmenin çıkarları zarar görmektedir. Diğer bir deyişle, iç ekonomik, sosyal ve siyasi istikrar büyük ölçüde zarar görmektedir.

Çok ırklı halkımızın temel çıkarlarıyla bağdaşmayan, sözde “bağımsız” kitle iletişim araçları ve ülke dışında yerleşik rakamlar, kanun ve düzen ihlallerinde yardımcı ve bazı durumlarda kışkırtıcı bir rol oynamaktadır.

Bu sorumsuz demagogların Kazakistan’da bu trajedinin ortaya çıkmasında suç ortağı olduklarını söylemek abartı olmaz. Tüm yasadışı vandalizm eylemlerine sert bir şekilde yanıt vereceğiz.

Tarihimizdeki bu kara lekeyi hızla aşacağımıza şüphe yok. Ana amaç, gelecekte bu tür olayların tekrarlanmasını önlemektir.

Haydutları ve teröristleri arayıp tutuklayacak özel bir teşkilatlar arası grup oluşturdum.

Tüm bu kişilerin en ağır cezai sorumluluğa tabi tutulacağını vatandaşlarımıza söz veriyorum.

Tüm Kazakistan vatandaşlarını dikkatli ve uyanık olmaya davet ediyorum. Herhangi bir şüpheli faaliyeti veya şüpheli kişileri kolluk kuvvetlerine ve yardım hatlarına bildirin.

Kolluk kuvvetlerinin ve ordunun eylemleri ve departmanlar arası koordinasyonu ile ilgili bir bilgilendirme toplantısı yapılacaktır.

Ayrıca, özel kuvvetler uzmanlarından ve özel ekipmandan yoksun olduğumuz da açık. Bu sorunları acil olarak ele alacağız.

Devletin, uyuyan hücreler ve militanlar tarafından yapılan terör saldırılarının yeraltı hazırlıklarından neden haberdar olmadığını anlamak kritik derecede önemlidir. Yaklaşık 20 bin haydut Almatı’ya saldırdı.

Eylemleri, neredeyse tüm alanlarda askeri, idari ve sosyal tesislere yönelik net bir saldırı planı, eylemlerin koordinasyonu, yüksek savaş hazırlığı ve acımasız zulüm gösterdi.

Militanlara ek olarak, ideolojik sabotaj konusunda eğitilmiş, ustaca dezenformasyon veya “sahte” kullanan ve insanların ruh hallerini manipüle edebilen uzmanlar vardı.

Görünüşe göre eğitimleri ve liderlikleri tek bir komutanlık tarafından yürütülüyor. Milli Güvenlik Kurulu ve Başsavcılık bununla ilgilenmeye başladı.

Şimdi iyi haberler için.

Durumun stabil hale gelmesi nedeniyle, belirli zaman aralıklarında ülkenin belirli bölgelerinde İnternet iletişimini etkinleştirmeye karar verdim. Bu kararın vatandaşlarımızın hayatını olumlu yönde etkileyeceğini biliyorum.

Bununla birlikte, internete ücretsiz erişim, uydurmaların, iftiraların, hakaretlerin ve kışkırtıcı temyizlerin ücretsiz yayınlanması anlamına gelmez.

Bu tür materyaller ortaya çıkarsa, yazarlarını tespit etmek ve cezalandırmak için önlemler alacağız.

Terörle mücadele operasyonu devam ediyor. Militanlar silahlarını bırakmadılar ve suç işlemeye veya suç işlemeye devam ediyorlar. Onlara karşı verilen mücadele sona erdirilmelidir. Teslim olmayanlar elenecektir.

Sosyo-ekonomik bakış açısı da dahil olmak üzere, yaşadığımız trajedinin derslerini almak için önümüzde çok iş var.

Hükümetin, 11 Ocak’ta Mazhilis’te tartışacağım belirli kararlar alması gerekecek.

Şimdi, sevgili yurttaşlar, sizinle gurur duyduğumu söylemek istiyorum.

Son günlerde sakinliğini koruyan, istikrar ve kamu düzeninin sağlanması için çaba sarf eden Kazakistan vatandaşlarına şükranlarımı sunuyorum.

Provokasyonlara ve yıkıcı çağrılara rağmen hukuka ve ülkenize sadık kaldınız.

Büyük şehirlerin öğrencilerine, işçi kolektiflerinin üyelerine, sanayi ve tarım işçilerine yurttaşlık bilinci için teşekkür ederim.

Protestoları barışçıl geçen bölge sakinlerine teşekkür ediyorum.

Barışçıl bir şekilde ifade edilen tüm talepler dinlendi. Diyalog sonucunda uzlaşmaya varılmış ve akut sosyo-ekonomik sorunlara çözümler oluşturulmuştur.

Bu nedenle, durumun istikrarlı olduğu bölgelerde olağanüstü hali kademeli olarak kaldıracağız.

Kutsal vatanımız Kazakistan’ın dünya haritasında güçlü bir devlet olacağından, ekonomimizin dinamik bir şekilde gelişeceğinden ve vatandaşlarımızın sosyal durumunun iyileşeceğinden kesinlikle eminim. Bu hedeflere ulaşmak için bir reform planı ve bunları uygulamaya yönelik somut önlemler önereceğim.

Hepinize sağlık ve refah diliyorum!
Kaynak:https://www.akorda.kz/en/president-kassym-jomart-tokayevs-address-to-the-people-of-kazakhstan-801221