02:12 - “Oyuncu Aranıyor” tiyatro oyunu yeniden sahneleniyor
22:45 - Ünlülerin iç mimarı Ahu Akın “Evinizin rengi boşanmanızın nedeni olabilir!” dedi
21:56 - Turnuvaya büyük ilgi
10:49 - Dünya tasarımının ve poster sanatının arkasında bir Türk: Utkan Dora Öncül
23:54 - Nur Sürer’den 35 yıl sonra aynı kare
21:38 - Berrin Ak’tan Tersane İstanbul’da özel çay saati daveti
20:21 - İstanbullu Gayrimenkul ile Uygun Fiyatlı Arsa Yatırımları: Şükrü Altay’ın Sektörel Öngörüleri
15:15 - Yılın son düeti Yıldız Tilbe ve Çılgın Sedat’tan geldi
11:50 - Tanfer Sağlık Grubu, 42. geleneksel yeni yıl daveti Levent’te gerçekleşti
00:17 - “Gerek yok” ile sessizliğini bozan NİDA ŞAN müzik listelerini alt üst edecek..
Hormonların bozulmasına neden olan ftalatlar, plastik ve ev eşyalarından kişisel bakım ürünlerine kadar her şeyde bulunabilir.
Hormonların bozulmasına neden olan ftalatlar, plastik ve ev eşyalarından kişisel bakım ürünlerine kadar her şeyde bulunabilir. Araştırmalar, ftalatların kadınların üreme sistemlerine de zararlı olabileceğini gösteriyor. Ftalatlar, doğurganlığı azaltabiliyor ve bu kimyasala maruz kalmayı engellemek maalesef zor!
Ftalatların iyi bilinen hormon bozucu kimyasallar olduğunu belirten Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Kalay, ftalatlar ve üreme sağlığı hakkında şu bilgileri verdi:
İDRAR, KAN, TER, ANNE SÜTÜ, MENİ VE YUMURTALIK SIVILARINDA BULUNUYOR
“Ftalatlar, esnek, dayanıklı ve hoş kokulu olmalarını sağlamak için plastik, ev eşyası, ilaç, temizlik ve kişisel bakım ürününe eklenmektedir. Ftalatlar, bu ürünlerde buhar veya partikül olarak kolayca emilir ve günümüzde hemen hemen herkesin idrarında, bundan başka kan, ter, anne sütü, meni ve yumurtalık sıvılarında da bulunmaktadır.
Yiyecek ve içecek işleme ve paketleme malzemelerinden içeriye sızan ve ilaçlarda bulunan ftalatları tüketiriz. Cildimiz bu bileşikleri losyonlar, makyaj malzemeleri ve şampuanlar yoluyla emer ve hatta panjurlardan, duş perdelerinden ve linolyum döşemelerden çıkan gazı bile soluruz.
DOĞURGANLIĞI BOZUYORLAR
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda, ftalatlar gibi hormonları bozabilen kimyasalların, rahimde üreme organlarının gelişimini değiştirdiğini, bir ömür boyunca ve hatta nesiller boyunca zararlı etkileri aktardığını gösteriyor. Bilim adamları, ftalatlara ve diğer toksik maddelere doğum öncesi maruz kalmanın PKOS (Polikistik Over Sendromu) gibi jinekolojik rahatsızlıklara zemin hazırlayabileceğini ve kadınları doğurganlığı bozan diğer kimyasallara daha duyarlı hale getirebileceğini düşünüyor.
Yağ hücrelerinde biriken bazı toksiklerin aksine, ftalatlar hızla vücuda geçer. Ancak, plastik ve kişisel bakım ürünlerimizde sürekli olarak diğer ftalatlar ile değiştirildikleri için, bilim adamları bunları “sözde-kalıcı” olarak adlandırıyor. Araştırmalar, parfüm, saç spreyi ve kozmetik gibi ürünleri kullanan kadınların erkeklere göre daha yüksek ftalat seviyelerine sahip olduğunu gösteriyor.
FTALATLARA MARUZ KALMAYI ÖNLEMEK İÇİN EN ÖNEMLİ İPUÇLARI NELERDİR?
Etiket okuyucusu olun: ‘Koku’ veya ‘parfüm’ içeren kişisel bakım ürünleri satın almaktan kaçının. Ftalat içermeyen oje seçin ve ftalat içermeyen bir seçenek sunulmuyorsa kuaföre giderken kendi ojenizi götürün.
Gıda hazırlarken ve saklarken plastiklerden kaçının: PVC plastiklerden yapılan gıda kapları, vinil plastik pişirme kapları, plastik gıda saklama kapları ve plastik gıda ambalajları ftalatlar içerir.
Sıcak yiyecekleri saklamak ve hazırlamak için cam, seramik veya metal kullanın.
Plastik ambalajlı sıcak yiyeceklerden kaçının. Mikrodalgaya cam veya seramik ürün koyun, asla plastik kap koymayın.
Paket yiyecekleri azaltın: Eviniz dışında hazırlanan yiyeceklerden daha fazla tüketirseniz, ftalatlara daha fazla maruz kalırsınız.
Eviniz için doğal malzemeler seçin: Vinil duş perdeleri, vinil zeminler, plastik pencere uygulamaları ve vinil pencerelerden kaçının.
Kokulardan ve oda spreylerinden kaçının: Ftalatlar, kokunun kalıcı olmasını sağlamak için genellikle kokuya eklenmektedir. Sonuç olarak, kokular, parfümler ve kokulu losyonlar, sabunlar ve diğer ürünler ftalat içerebilir. Bu nedenle parfüm kullanımınızı sınırlayın.
Fişe takılabilen kokular, oda spreyleri veya yapay kokulu mumları kullanmaktan kaçının. Evinizi ferahlatmak için doğal kokulu mumlar ve taze çiçek kullanın veya bir pencere açın.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.