10:49 - Dünya tasarımının ve poster sanatının arkasında bir Türk: Utkan Dora Öncül
23:54 - Nur Sürer’den 35 yıl sonra aynı kare
21:38 - Berrin Ak’tan Tersane İstanbul’da özel çay saati daveti
20:21 - İstanbullu Gayrimenkul ile Uygun Fiyatlı Arsa Yatırımları: Şükrü Altay’ın Sektörel Öngörüleri
15:15 - Yılın son düeti Yıldız Tilbe ve Çılgın Sedat’tan geldi
11:50 - Tanfer Sağlık Grubu, 42. geleneksel yeni yıl daveti Levent’te gerçekleşti
00:17 - “Gerek yok” ile sessizliğini bozan NİDA ŞAN müzik listelerini alt üst edecek..
10:53 - Yağmur Tanyıldız’a “Yılın En Dikkat Çeken Haber Yazarı” ödülü
15:45 - Saide Guliyeva, uluslararası müzik arenasında parlıyor
Gebelik süreci, uzun bir zamanı içermesi ve bebeğin annenin enerjisinden beslenmesi sebebiyle birçok destek ürünlerinin tüketilmesini zorunlu hale getirmektedir. Bu zorunluluk içerisinde yer alan vitamin çeşitliliği, anne sağlığı ve dolayısıyla çocuk sağlığını etkileyen önemli bir unsurdur. Bebeğin embriyo sürecinden doğum anına kadar oluşum süreçlerinde, vitaminlerin yaptığı katkılar yer almaktadır.
Gebelik süreci, uzun bir zamanı içermesi ve bebeğin annenin enerjisinden beslenmesi sebebiyle birçok destek ürünlerinin tüketilmesini zorunlu hale getirmektedir. Bu zorunluluk içerisinde yer alan vitamin çeşitliliği, anne sağlığı ve dolayısıyla çocuk sağlığını etkileyen önemli bir unsurdur. Bebeğin embriyo sürecinden doğum anına kadar oluşum süreçlerinde, vitaminlerin yaptığı katkılar yer almaktadır. Bebeğin sağlıklı bir şekilde gelişen büyüme aşamaları, alınması gereken vitaminler ile birlikte sağlanmaktadır. Bu noktada; doğru vitamin kullanımı ve gebelik planlamasına göre vitamin alma ile beraber B vitamini, C vitamini ve D vitamini gibi vitamin çeşitleri yer almaktadır. Ek olarak doktor kontrolü ile vitamin kullanma ve bağışıklığı arttırmada vitaminlerin önemi başlıkları da yer almaktadır.
Gebelikte vitamin kullanımı, bebeğin gelişimi için önemli bir faktör olarak yer almaktadır. Ancak bu gelişimin negatif olarak etkilenmemesi için doğru bir şekilde vitamin kullanımı sağlanmalıdır. Önerilen ve daha önce sonuç vermiş vitamin kullanımına ilişkin süreçler uygulandığı taktirde doğru vitamin kullanımı sağlanmış olur. Gereğinden fazla olarak tüketilen vitaminlerin vücut içerisindeki çözülmesi de aynı oranda fazlalık oluşturacağı için belirli seviyelerde vitamin kullanımı olmalıdır. Genellikle tok karnına kullanılan vitaminler, doğru vitamin kullanımı içerisinde yer almaktadır. Ek olarak vitaminlerin doğru kullanımı ve sonrasında oluşan vitamin fazlalığının atılması, sıvı gıdalar ile meydana gelmektedir. Bu noktada sıvı gıdaların vitaminler ile birlikte kullanılması da doğru vitamin kullanımı içerisinde yer alan önemli bir faktördür.
Gebelik süreci, hamile kalma ve gebe olma durumlarının bir arada olduğu bir süreçtir. Bu süreç içerisinde, kadının anne adayı olması ve bebeğin doğmasına kadar olan aşamalar, belirli bir plan dahilinde meydana geldiğinde, sağlıklı bir gebelik süreci başlamakta ve doğru bir şekilde tamamlanmaktadır. Bu kapsam dahilinde, gebe kalmadan yaklaşık 2 ay önce vitamin alınımı başlamalıdır. Kadının genel sağlığı, gebelik sürecinin başlangıcında çok önemli olduğu için gebelik planlamasına göre vitamin alınmalıdır. Bu sayede bebeğin sağlığı da korunmaktadır. Ayrıca gebelik planlamasına göre vitamin alma alışkanlığı, gebelikle alakalı diğer süreçlerde de belirlenen planlara uymaya ve sağlıklı bir doğumun gerçekleşmesine olanak sağlamaktadır.
B vitamini, vücut için önemli bir vitamin grubunu oluşturmaktadır. Bu grup içerisinde 8 adet alt kategorilerde bulunan vitamin çeşitleri yer almaktadır. Çeşitli noktalara etki eden ve farklı ürünlerde bulunan B vitamini alt grupları;
B1 vitamini
B2 vitamini
B3 vitamini
B5 vitamini
B6 vitamini
B7 vitamini
B9 vitamini
B12 vitamini
Olarak sınıflanmıştır.
Hücrelerin hemen hemen hepsinde yer alan B1 Vitamini, Tiamin olarak da bilinir. Vücut içerisine giren gıdalardan enerji alınmasına yönelik görev ve sorumluluklara sahiptir. Sert baklagillerde, karaciğer ürünlerinde, soya fasulyesinde ve balık içerisinde de az miktarda bulunan B1 vitamini, kalp sağlığının korunmasına da yardımcı olmaktadır. Günlük alınması gereken vitamin miktarı ise erkekler için yaklaşık 1.2 mg ve kadınlar için 1.1 mg seviyelerinde olmalıdır.
Riboflavin olarak da bilinen B2 vitamini, suda çözünme özelliği taşımakta ve idrar yolu ile atılabilmektedir. Vücut içerisinde az miktarda depolanan B2 vitamini, bol miktarlarda tüketilebilir durumda yer alan bir vitamin çeşidini oluşturmaktadır. Faydaları arasında, yorgunluk unsurunun azalması ve vücudun ürettiği enerjinin dengeli seviyelere ulaşmasına yardım etmesi yer almaktadır. Ayrıca kırmızı kan hücrelerinin artmasına, cilt sağlığının korunmasına ve görme becerisinin artmasına da katkı sağlamaktadır. Yumurta, Ispanak, tahıl ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, süt ve et ürünleri içerisinde bulunan B2 vitamini, günlük olarak 200 mg. geçmeyecek şekilde tüketilmelidir.
Diğer adı Niasin olan B3 vitamini, vücut içerisinde depolanmayan bir B vitamini alt grubudur. İki tür kimyasal form çeşidine sahip olmak ile beraber takviye edici ve cilt sağlığını koruyucu niteliklere sahiptir. Ayrıca iyi huylu kolesterolün artmasına da yardımcı olmaktadır. Tavuk ürünleri, hindi ve ton balığı gibi ürünlerin yanında buğday ve patates içerisinde yer almaktadır. 16 mg. civarlarında kullanılması tavsiye edilmektedir.
Pantotenik asit ismine sahip B5 vitamini, suda çözünen bir vitamindir. Dolaşım sistemlerine katkı yapacak besinler içerisinde de var olmakta ve tamamlayıcı bir vitamin olarak yer almaktadır. Enerji oluşum metabolizmalarına sağladığı katkılarla birlikte diğer bazı vitaminlerin sentezlenmesine de yardımcı olmaktadır. Ek olarak yorgunluk ve bitkinlik hissinin önlenmesini sağlamaktadır. Sağlıklı beslenme kriterleri içerisinde uygun bir konumda olan B5 vitamini, brokoli ve bezelye gibi sebzeler içerisinde mevcut olmaktadır. Bu sebzelere ek olarak fasulye ve lahana içerisinde de bol miktarda bulunmaktadır.
Piridoksin adı ile de anılan B6 vitamini, ısı ve ışığa duyarlı bir vitamin çeşididir. Suda eriyen vitaminler sınıfında yer almakta ve vücut içerisinde depolanmamaktadır. Doğal beslenmeye ek olarak dışarıdan takviye olarak da alınabilmektedir. Hem bitkisel hem de hayvansal ürünlerde var olmanın yanında spor menüleri içerisinde kendisine yer bulabilmektedir. Proteinlerin görevlerine yardımcı olmakta ve bağışıklık sistemine katkı sağlamaktadır. Yumurta ve süt ürünleri içerisinde bulunan B6 vitamini, günlük olarak 1.4 mg oranında tüketilmelidir.
B7 vitamini, suda çözülme özelliği taşıyan, biotin olarak bilinen ve saç vitamini olarak da anılan bir vitamin çeşididir. Vücutta depolanmayan B7 vitamini, saç hücrelerinin gelişimi ve korunmasına katkı sağlamaktadır. Kuruyemiş ürünleri ve yumurta sarısı içerisinde bulunmaktadır.
Folik asit ismine de sahip B9 vitamini, suda çözülebilir bir vitamindir. Yeşil sebzeler içerisinde bol miktarda bulunur. Asit sentezi, hücre bölünmesi ve kan oluşumuna destek verme gibi görevlere sahip olan B9 vitamini, gebelikte kan hücresinin gelişimini içeren folat miktarının artmasını sağlamaktadır.
Bir başka adı Kobalamin olan B12 vitamini, çeşitli yaş kategorilerine göre kullanım miktarlarında değişikliklere sahip olmaktadır. Gebelik döneminde 2.6 mikrogram seviyesinde alınmalıdır. Beyin işlevlerine katkı, sinir sisteminin işleyişine etki ve DNA oluşumuna fayda sağlamaktadır. Kalp sağlığı riskinin azalmasına da çeşitli katkılar sağlamaktadır. Gebelik sürecindeki kadınların günlük olarak alması gereken miktar ise 2.6 mikrogramdır.
C vitamini, vücudun farklı noktalarında yer alan fonksiyonların çalışmasına katkı sağlamaktadır. Güçlü bir antioksidan özelliğine ek olarak kan basıncını düşürmede ve bağışıklık sistemini korumada önemli katkıları mevcuttur. Ayrıca sağlıklı bir cilt görünümü ve yaraların iyileşmesi için de yardımcı unsur olarak yer almaktadır. Günlük 80 mg olarak alınması gereken C vitamini; portakal, mandalina, kivi, ananas, çilek, greyfurt ve domates gibi ürünler içerisinde bulunmaktadır.
Kalsiferol olarak da bilinen D vitamini, güneş ışınlarından kaynaklanan etkinin cilt dokusundaki oluşumu ile meydana gelmektedir. Kontrolsüz hücre çoğalmasını önlemeye yardımcı olmanın yanında, diş sağlığının korunmasına katkı sağlamakta ve kalp ritmini düzenlemeye yardımcı olmaktadır. Somon, sardalya, karides gibi deniz ürünlerinde bulunan D vitamini, kırmızı et ve mantar içerisinde de mevcut olmaktadır.